Yahudilerin Türkiye’deki gizli hedeflerini birçoğunu biliyoruz, deşifre olmuş durumda. Bu deşifrelerin birçoğunu da rahmetli üstat Kadir Mısıroğlu yapmıştı.

Mısıroğlu özellikle Türkiye’deki doğum kontrol olayına değinerek Yahudilerin sadece Türkiye’deki doğumların azaltılmasına yönelik yılda 2 milyar dolar bir para harcadıklarını ifade etmiştir ve şöyle konuya devam eder;

”Türkiye’de nüfus planlamasının arkasında Yahudiler vardır. Türkiye’deki taşeronları Koçlardır. Bu faaliyetlerini Rockefeller vakfı üzerinden gerçekleştirmişlerdir. Bunu biz deşifre ettikten sonra Hollanda menşeili ama Yahudilerin olan Ünilever üzerinden faaliyetlerine devam etmişlerdir. Amaçları Türk nüfusunun İsrail nüfusundan az olmasıdır. Bunu da yarı yarıya başarmışlardır. Doğumların sezaryen ile yapılması karşılığında her sezaryen doğum için doktorlara çek göndermişlerdir. Bu sayede en fazla iki doğum yaparak daha fazla doğum yapmanın önünü kesmişlerdir.” şeklinde ifade eder.

Bu açıklamadan yola çıkarak, Türkiye’nin hangi şartlar altında ayakta durmaya çalıştığını görmemiz çokta zor olmasa gerek. Bu ve buna benzer daha sonraları değineceğimiz birçok konu vardır.

Bu yapıların diğer bir nedeni ise, istemedikleri bir siyasi görüş iktidara geldiklerinde içerdeki maşaları üzerinden bu yapılanları o siyasi partiye mal etmektir.

Mesela Ak Parti’nin önce imzalayıp sonra çekildiği İstanbul sözleşmesi, diğer taraftan erkek erkeğe veya kadın kadına evlilikler gibi konuları Avrupa özgürlük hareketi ya da Avrupa uyum yasaları çerçevesinde zorunlu onaylatılarak, sonraki süreçte ”bakın sizin İslam destekçisi partiniz neler yaptı ” diyerek halka karşı kullanma yoluna gidiyorlar.

Bu zamana kadar Ak Parti bu tür zorlamalara izin vermedi. Ama ne oldu bu sefer parti içerisinde bazı minvaller rüşvet, adam kayırma, yolsuzluk gibi konularda ”Parti devleti soyuyor, yandaşlık yapıyor” diyerek çığırtkanlık yapmaya çalıştılar.

Yol uzun, taşlı ve meşakkatli…

Ama bu şer ile Hakk’ın mücadelesini tabi ki Hak kazanacaktır.