Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, yürütülen soruşturma çerçevesinde ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkındaki iddiaların 'denetim görevini ihmal' ve 'görevi kötüye kullanma' olduğu ifade edilerek, İçişleri Bakanlığından olaya ilişkin soruşturma izni talebinde bulunuldu. Edinilen bilgiye göre Bakanlığın, Yavaş ve Uzunoğlu hakkında soruşturma izni verdiği öğrenildi.
'Olayın geçmişi'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve bilirkişi raporlarına göre, ABB'de 32 konser hizmet alımında idarenin, 154 milyon 453 bin 221 lira zarara uğratıldığı tespit edilmişti. Söz konusu soruşturma kapsamında 23 Eylül'de 14 şüpheli, "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlarından gözaltına alınmış, şüphelilerden 5'i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince, "zimmet" ve "kamu kurum veya kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak" suçundan tutuklanmıştı.
Soruşturmanın iddianameye dönüşmesiyle 5'i tutuklu 14 sanık hakkında "nitelikli zimmet" suçundan 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.
MANSUR YAVAŞ: İTİRAZ EDECEĞİM
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İçişleri Bakanlığı'nın kendisi ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında verdiği soruşturma iznine ilişkin, "Yasal hakkımızı kullanarak en kısa sürede Danıştay'a itiraz edeceğiz" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABB'nin konser harcamalarına ilişkin soruşturması kapsamında, iddianame tanziminden sonra ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkındaki iddiaların ‘görevi kötüye kullanma' ve ‘denetim görevini ihmal' olduğunu değerlendirerek, İçişleri Bakanlığından soruşturma izni talebi izni verdi.
Konu üzerine ABB Başkanı Yavaş, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Kararın adaletli olmadığını söyleyen Yavaş, şu ifadelere yer verdi:
"Geçmiş döneme ilişkin onlarca şikayette, birimlerin yaptıkları işlerden belediye başkanının sorumlu tutulamayacağı yönünde kararlar verilmişken bugün tam tersi bir uygulamaya gidilmesi, açık bir çifte standarttır. Herkese ayrı ayrı işleyen bu adalet anlayışının kabul edilmesi mümkün değildir. Biz, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine ve bu kararın da yargıdan döneceğine olan inancımız tamdır. Unutulmasın; hukuk bir gün herkese lazım olacaktır. Ayrıca yasal hakkımızı kullanarak en kısa sürede Danıştay'a itiraz edeceğiz. Daha kapsamlı açıklamayı ise pazartesi günü kamuoyuyla paylaşacağım."

Yorum Yazın